İzmir Resim Kursu olarak bugün sizlere çok önemli bir sanatçıdan bahsetmek istiyoruz; Bob Ross
TRT’de yayınlanan resim programıyla Bob Ross ya da diğer bir deyişle bonus saçlı ressam amca bir dönemin fenomeniydi ve ona yetişemediyseniz çok şey kaybetmiştiniz demektir.
Joy of Painting (Resim Sevinci) isimli programıyla Amerika’daki birçok insana resim yapmayı aşılayan Bob Ross, aynı zamanda Türkiye’de de oldukça popülerdi. Floridalı sanatçı, bir saat içerisinde yaptığı harikulade manzara resimleriyle büyük ilgi toplamıştı. Resim yaparken sarf ettiği öğretici ve şakayla karışık cümleleri klasikleşti. Bob Ross’u ülkemizde Burçin Oraloğlu seslendirmişti.
Sanat otoriteleri Bob Ross’un eserlerinde pek de sanatsal değer olmadığını dillendirse de, “Belki şurada küçük mutlu bir ağaç vardır.” sözü milyonlarca insanın zihnine kazınmış durumda.
Alaska’nın ağır iklim koşullarında çalışan Bob Ross, Amerikan Hava Kuvvetleri’nde görevli bir askerdi. Boş zamanlarında resim yapıyor, sevincini, heyecanını, hüznünü tuvallere yansıtıyordu. Kariyerini tamamlayıp, ordudan ayrılınca resim dersleri vermeye başlayan Ross’un Annette Kowalski adında bir öğrencisi vardı. Genç kadın, kocasına Ross’u o kadar çok methetmişti ki, Walt da ressama ilk önce bir televizyon reklamı yapmak, ardından da dizi halinde bir program hazırlayıp yönetmek istedi. Kowalskiler reklam harcamaları için evlerini ipotek ettiler. Reklamlar o kadar ses getirdi ki, televizyon yapımcılarından arka arkaya teklifler gelir. İlk olarak 1983’te yayınlanan Resim Sevinci 1994’ün Mayıs ayına kadar devam eder.
Bob’un bazı konuşmalarını izleyenler hemen hatırlayacaktır: “Fırçamızla tuvalimize dokunuyoruz. Çok kolay!.. Korkmadan dokunuyoruz… Hata diye bir şey yoktur. Sadece küçük mutlu kazalar vardır… Şuraya yaşlı bir ağaç çiziyoruz. Belki de şurada yaşayan mutlu küçük çalılıklar vardır. İşte tam şurada… Belki de çalılıkların arasında sevimli, minik sincaplar neşeyle geziniyorlar. Biraz vanday kahverengi, biraz titan beyazı alalım… Tamam…”
Programın ilgi görmesinin sebebi, Ross’un resmi sevdirmesi, sıcak ve içten anlatımıyla herkesi resim yapabileceğine inandırmasıydı. Onun için yetenek değildi önemli olan, sevgiydi, meraktı ve istekti. Ross’un ünü arttıkça hakkında yapılan konuşmalar da çoğaldı. O, kimine göre bir usta, kimine göre de gereksiz bir ressamdı. “Resim sanatını basitleştiriyor, sanat yapmıyor ancak manzara yapıyor” eleştirileri, ressamın kulağına kadar gitti. Bu sözlere cevap veren ressam şöyle konuştu: “Evet, ben manzara resimleri yapıyorum. Çünkü, doğanın bin bir güzelliğini ve bu kusursuz dengeyi insanlara aktarmak hoşuma gidiyor. Siz güzelliklerin farkına varın, yeter.”
Annette Kowalski ile görüşen televizyoncular ona cazip bir teklifte bulunur: “Ross’un programları güzeldi. Halk çok tutmuştu. Programlar hala ilgiyle izlenmeye devam ediyor. Onun bir taklidini çıkarın, hemen yayınlayalım…” Kowalski bu sözlere hiç aldırış etmez ve der ki: “Siz başarının sırrını programda mı buldunuz? Bob’daydı.”
Sizde hem eğlenip hem de resim yapmayı öğrenmek istiyorsanız ücretsiz deneme dersimiz için Resim Kursu İzmir‘e irtibat numarasından veya mail yoluyla ulaşabilirsiniz.