Piyano çalmayı ne kadar zamanda öğrenebilirim?
Piyano çalmaya başlayan çoğu kişinin kafasında bu soru işareti vardır.Piyano kurslarımızda aldığınız ilk dersten itibaren sizi bir gelişim süreci beklemektedir. Bu süreç kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir. Bu farklılıklarlan dolayı aynı anda piyano dersi almaya başlayan kişiler 4 ay sonra farklı seviyelerde olabilirler.
Kişinin gayreti bu konuda önemli bir ölçüdür. Sonuçta sizi ileriye taşıyacak olan çalışma disiplininiz ve gayretiniz olacaktır. Öğrenme işi kişiden kişiye farklılık gösterdiği için herkesi kapsayan bir öğrenme süresinde bahsetmek pek mümkün olamamaktadır. Piyano kurslarımında öğrenciye özel bir eğitim yolu, öğretmenlerimiz tarafından hazırlanır ve öğrencinin gayreti canlı tutularak öğrenci ileri seviyelere taşınır.
Art’n More’dan piyano eğitimi almanız için bir kaç sebep:
Piyano eğitimi yeni başlayan biri için karışık ve zorlu gelebilir. İlk derslerdeki izlenimleriniz piyano gibi bir enstrümanı benimsemeniz ve hayatınıza almanız için büyük önem taşır. Siz piyano derslerinize başladığınız anda eğitmeninizin izlediği yol sizin piyano çalma konusundaki geleceğinizi şekillendirir. Bu süreç olumlu olduğu gibi olumsuz olabilir de. Yani şunu anlıyoruz ki piyano eğitimi sırasında eğitmenin tutumu ciddi ve büyük bir rol oynar.
Biz Art’n More ekibi olarak bunun farkındayız ve bu yüzden eğitmen kalitesine büyük önem veriyoruz. Kendini her daim geliştirebilen, genç, dinamik, eğitim alanındaki donanımlarıyla kendini ispatlamış ve ispatlamaya devam eden eğitmen kadromuz ile doğru ve kaliteli bir eğitim peşindeyiz. Öte yandan sanat merkezimiz hayatınızda haftada sadece 1 saat gelip dersinizi alıp gideceğiniz kadar basit bir konumda da kalmamaktadır.Sanat merkezimiz grup çalışmaları,konserler vb. etkinliklerle, geniş sosyal çevresiyle ve daha birçok imkanıyla adeta ikinci eviniz olacak.
Akustik piyano mu yoksa dijital piyano mu?
Akustik bir piyano, içinde tel ve tokmaklardan oluşan bi mekanizmayı barındıran, ağaçtan ve düküm şaseden yapılmış, tamamen performans gerektiren bir çalıma sahip; konservatuarlarda, konserlerde, klasik müzisyenlerin performanslarında karşılaştığımız, bugün diğer tuşlu çalgıların da öncüsü olan bir enstrumandır .
Tuşların dışı kaplamadır ama içi tamamen ağaçtır, bu önemli bir ayrıntıdır. Çünkü hem tuşların bir mekanizmaya bağlı oluşu ve bu mekanizma ile hareket edişi, hem de içlerinin ağaç olmasından dolayı, tuşlar olması gereken ağırlığa sahip olurlar. Ve bu ağırlık da parmaklarımıza zamanla bir güç ve esneklik kazandırır, bizi geliştirir.
Piyanonun üç pedalı vardır. Bunlardan en sağdaki sesi açan, yayan bir etki yaratan, genel bir tabirle yankılandıran pedal, ortadaki pedal, -ki bu günümüz apartman şartlarında yaşayan ve bilgisi olmayan alıcıların dijital piyanoya ya da orglara yönlendikleri en önemli faktördür- sesi %50-60 oranında azaltmaya yarayan susturucu bir pedaldır, en soldakiyse, bazı eserlerde nüansı (yorumu) etkileyen tuşeyi ve hissiyatı yumuşatan pedaldır.
Akustik piyano, yalnızca piyano çalmayı, olması gereken performansı elde etmeyi, el ve parmak gelişimini doğru düzeyde sağlamayı, gerçekten bir klasik piyanist yaratmayı amaçlar. Dijital piyanolar ise akustik piyanolara göre fiyat olarak daha ucuz olmakla beraber sesinin kısılabilme özelliğiyle kullanım alanı esnektir.
Bir diğer önemli fark ise tuşenin farklı oluşudur.Dijital pianoların çoğunda tuşelerde akustk piyanoda olduğu gibi ağaç malzemesi kullanılmaz.Öte yandan ses işlemcileri ve çekiç aksiyonları dijital piyanonun markasına göre kalite anlamında değişiklik gösterir
Piyanonun tarihini bilmek de önemlidir.
Tuşlu çalgılar sınıfına giren piyano, ilk olarak 1711 yılında Bartolomeo Cristofori tarafından Floransa kentinde yapıldı. Çalgının adı İtalyanca “hafif ve güçlü” anlamlarına gelen “piano e forte” nin önce birleştirilmesinden (pianoforte) sonra da kısaltılmasından (piano) ortaya çıktı. Çalgıya bu adın verilmesinin nedeni, daha önce kullanılan tuşlu çalgıların gürlük değişimlerine olanak sağlamaması, piyanoda ise bu değişimlerin gerçekleştirilebilmesiydi.
Piyanonun atası, mekanizmasıyla ve ses özellikleriyle çalgının ilkeli sayılabilecek klavikord’dur. Piyano için ilk kez 1770 yılında Muzio Clementi eser yazdı. Besteci aynı zamanda piyanonun teknik olanaklarını inceleyerek çalma ve yorumlama üzerine çalışmalar yaptı. Eğitim amaçlı alıştırmalar yazarak piyanonun çalma tekniğini ilerletti. Clementi’den sonra birçok besteci piyanonun olanaklarını geliştirici çalışmalar yapmaya devam etti. Yedi buçuk oktava yakın ses aralığı ile teknik ve yorum açısından tek kişilik bir orkestrayı andıran çalgının icadı müziğe önemli bir katkı sağlamıştır.